ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDİR?

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDİR?
10.08.2023

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bir kişinin bir başkasına malvarlığı, taşınmaz veya para karşılığında, ölene kadar ona bakma ve gözetme borcu altına girdiği sözleşmedir. Bu sözleşme, genellikle yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin, bakımını üstlenecek birini bulmak için kullandıkları bir yöntemdir. 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 611. Maddesinde: “ Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, iki tarafa da karşılıklı hak ve borçlar yükler. Bakım borçlusu, bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetme borcu altına girer. Bakım alacaklısı ise, bakım borçlusuna bir malvarlığı veya para devretme borcu altına girer.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların karşılıklı yararına olan bir sözleşmedir. Bu sözleşme, bakım borçlusuna da, bakım alacaklısına bakma ve gözetme imkanı verir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ ŞARTLARI NELERDİR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, iki taraf arasındaki karşılıklı anlaşmaya dayanır. Bu nedenle, sözleşmede yer alan şartların taraflarca kabul edilmesi gerekir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde yer alması gereken şartların bazıları şunlardır:

  • Sözleşmenin yazılı olarak yapılması
  • Her iki tarafın imzasını içermesi
  • Sözleşmede, bakım alacaklısının ve bakım borçlusunun kimliği, bakım alacaklısının bakım ihtiyacı, bakım borçlusunun bakım borcu, bakım alacaklısının bakım borçlusuna devredeceği malvarlığı veya para miktarı ve diğer hususların belirtilmesi
  • Sözleşmenin taraflarının karşılıklı irade beyanı ile kurulması
  • Sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmemesi

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların karşılıklı yararına olan bir sözleşmedir. Ancak, bu sözleşmeyi yapmadan önce, dikkat edilmesi gereken hususları göz önünde bulundurmak gerekir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA BAKIM BORÇLUSU KİMDİR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında bakım borçlusu, bakım alacaklısına ölünceye kadar bakma ve gözetme borcu altına giren kişidir..

Bakım borçlusu, bakım alacaklısına karşı aşağıdaki yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlüdür:

  • Bakım alacaklısının maddi ihtiyaçlarını karşılamak
  • Bakım alacaklısının manevi ihtiyaçlarını karşılamak
  • Bakım alacaklısına sağlık ve güvenlik sağlamak
  • Bakım alacaklısı ile ilgilenmek
  • Bakım alacaklısına huzurlu bir yaşam ortamı sağlamak
  • Bakım alacaklısının istek ve ihtiyaçlarını dikkate almak
  • Bakım alacaklısına karşı özenli ve titiz davranmak
  • Bakım alacaklısına karşı sadakat ve dürüst olmak
  • Bakım alacaklısına karşı herhangi bir haksızlık veya kötülük yapmamak

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ ŞEKİL ŞARTI NEDİR?

Bu kapsamda tarafımıza en çok yöneltilen sorulardan bir tanesi de “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi noter huzurunda yapılması şart mı?” sorusudur.  Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, resmi miras sözleşmesi şekline uygun olarak noter huzurunda yapılabilmektedir. Ancak bu husus şart değildir. İlgili kanunlarda bu sözleşme Sulh Hukuk Hakimi huzurunda veyahut kanunla kendisine bu yetki verilmiş başka bir görevli huzurunda da yazılı olarak yapılan bir sözleşmedir. Ancak belirtmek isteriz ki; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin kanunda belirtilen kişi ya da kurumlar önünde yapılması şarttır. Bu husus, sözleşmenin tarafların iradelerinin açıkça belirtilmesini ve sözleşmenin ileride tartışmaya açılmasını önlemek içindir.

Ayrıca Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 612/2 fıkrasında: “Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.” yer almaktadır. Belirtilen şartın sağlanması durumunda yazılı şekil yeterli görülmüştür. Ancak madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere belirlenen koşullara uyulmadan yapılan sözleşmeler geçersiz olacaktır.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NASIL YAPILIR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, yazılı olarak yapılmalı ve her iki tarafın imzasını içermelidir. Sözleşmede, bakım alacaklısının ve bakım borçlusunun kimliği, bakım alacaklısının bakım ihtiyacı, bakım borçlusunun bakım borcu, bakım alacaklısının bakım borçlusuna devredeceği malvarlığı veya para miktarı ve diğer hususlar belirtilmelidir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların karşılıklı irade beyanı ile kurulur.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ TAPUDA YAPILIR MI?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi noterde veyahut sulh hukuk hakimi önünde yapılabildiği gibi edimi tapu devri içerdiği takdirde resmi senet şeklinde tapu müdürlüklerinde yapılabilir. Zira tapu devri içermeyen bir sözleşmenin tapuda yapılması söz konusu olamayacaktır. Ancak bu durumda tapu da sözleşmenin yapıldığı esnada  devredilmektedir. İşbu sözleşme noter veya sulh hukuk hakimi önünde yapılmış ise o takdirde tapuda resmi senet düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ HUKUKİ BİR SÖZLEŞME MİDİR?

Yukarıda da değindiğimiz üzere, ölünceye kadar bakma sözleşmesi hukuki bir sözleşmedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 611. maddesinde düzenlenmiştir. Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 612 .maddesi gereği bu sözleşmenin miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekliliği de açıkça belirtilmiştir. Bu kapsamda ölünceye kadar bakma sözleşmesi; kanun maddeleri ile düzenlenmiş bir hukuki sözleşmedir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İLE TAPU DEVRİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Ülkemizde ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında en çok taşınmaz tapu devri ile karşılaşılmaktadır. Yani bakım alacaklısı, bakım borçlusuna; kendisine ölünceye kadar bakılması halinde, uhdesinde olan bir taşınmazı devretmeyi kabul ve taahhüt etmektedir. Bu kapsamda kanunlara uygun şekilde yapıldığı sürece ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile tapu devri yapılması mümkündür.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İPTALİ

Öncelikle belirtmek isteriz ki; kanun koyucu ölünceye kadar bakma sözleşmeleri kapsamında sınırlı haller haricinde iptal değil fesih hakkı tanımıştır. Sözleşmenin taraflarından biri, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedemez. Ancak, sözleşmenin taraflarından biri, sözleşmenin diğer tarafının sözleşmeye aykırı davranması halinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, belirli hallerde dava yolu ile de fesih edilebilir. Bu haller şunlardır:

  • Sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmeyi imzalarken ehliyetsiz olması.
  • Sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmeyi imzalarken baskı altında olması.
  • Sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmeye aykırı davranması.
  • Sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle, diğer tarafa maddi veya manevi zarar vermesi.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi için, sözleşmenin taraflarından biri, mahkemeye dava açmalı ya da defi, irade açıklaması yolu ile bunu ileri sürmelidir. Davada, sözleşmenin feshi nedenlerini kanıtlamak gerekir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, fesih edildiği takdirde, taraflar, sözleşmenin yapıldığı tarihe kadar olan hak ve borçlarını geri alırlar.

Bu hususta karşımıza en çok çıkan sorulardan biri de; Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi/Akdi Nasıl Bozulur?” sorusudur.Sözleşme iptali ya da sözleşme ile bağlı olamama durumu sadece irade sakatlığı hallerinde gündeme gelmektedir. Bu haller dışında kanun koyucu akit bozulması ya da iptali değil sadece belirli şartların varlığı halinde fesih imkanı tanımıştır.  

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA MİRASÇILARN DAVA HAKKI VAR MIDIR?

Mirasçılar, belirli koşulların varlığı halinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali için dava açabilirler. Mirasçılar, sözleşmenin iptali davasında sözleşmenin iptal nedenlerini (muvazaa, hata, hile vs.) kanıtlamak zorundadırlar.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali için dava açmak, mirasçılar için önemli bir haktır. Mirasçılar, bu hak sayesinde, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçersizliğini sağlayabilirler ve mirasın iadesini talep edebilirler.

Ayrıca belirtmek gerekir ki; ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptali denildiğinde akıllara genelde tapu iptal ve tescil davası gelmektedir. Ancak bu hususu açıkça belirtmek isteriz ki; tapu iptal ve tescil davası, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım borçlusuna bir taşınmaz devri söz konusu olduğunda açılabilecek bir davadır. Belirli koşulların varlığı halinde bakım alacaklısı ya da mirasçıları bu iptal davalarını açabilecektir. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptal davaları alanında uzman bir avukat desteği almadan bu tür davaların açılması tavsiye edilmemektedir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İPTALİ DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi iptali davalarında genel olarak bir hak düşürücü süre veyahut  zamanaşımı öngörülmemiştir.  Ancak bakım yükümlüsünün/borçlusunun ölümü halinde bakım alacaklısının sözleşmenin feshini isteyebilmesi için 1(bir) yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Yine hata ve hile sebepleri ile açılacak iptal davaları için ise Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri çerçevesinde özel süreler öngörülmüştür. Hata ve hileye dayalı olarak açılacak davaların hata veya hilenin öğrenildiği tarihten itibaren 1(bir) yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Yine korkutmaya dayalı olarak açılacak iptal davalarında korkutmanın etkisinin geçtiği tarihten itibaren 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Bununla birlikte ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında ise herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre mevcut değildir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ’NE AYKIRILIĞIN CEZASI(YAPTIRIMI) NEDİR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırı davranılması halinde genel olarak sözleşmenin fesih edilmesi(halk arasında iptal edilmesi) gündeme gelmektedir. Bu husus Türk Borçlar Kanunu’nun 616. ve 617. Maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili maddeler kapsamında şayet tarafların birbirlerine karşı bir kusurları yok ise TBK m.616/2 gereği Sözleşmenin sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan tarafa geri verilir.”  

Ancak bununla birlikte sözleşme taraflardan birinin borca aykırı davranması ya da TBK’nın 617.maddesinde yazılan başkaca sebepler ile önel verilmeksizin fesih edilir ise bazı yaptırımlar mevcuttur. TBK’nın 617.maddesinde; “…kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olur. (II)Hâkim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir bağlayabilir.”  Denilmek sureti ile bazı yaptırımlara yer verilmiştir. Dolayısı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırılık hallerinde hukuki açıdan cezai müeyyide öngörülmemiş olmak ile bazı hukuki yaptırımlara yer vermiştir. Pek tabi belirtmek gerekir ki; sözleşmenin taraflarının birbirlerine karşı Türk Ceza Kanunları kapsamında suç teşkil eden fiiller gerçekleştirmeleri hali yukarıda bahsedilen durumdan hariçtir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ MİRAS YOLU İLE MİRASÇILARA GEÇER Mİ?

Öncelikle belirtmek gerekir ki; ölünceye kadar bakma sözleşmesi bakım alacaklısının vefatı halinde kendiliğinden sona ermektedir. Ancak bakım borçlusunun vefatı halinde, bakım borcu kanunen mirasçılara geçmektedir.

Şöyle ki; Türk Borçlar Kanunu’nun 618.maddesinde; Bakım borçlusu ölürse bakım alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu durumda bakım alacaklısı, bakım borçlusunun iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın kendisine ödenmesini, bakım borçlusunun mirasçılarından isteyebilir.” denilmektedir. Görüleceği üzere burada bir hak düşürücü süre öngörülmüştür. Şayet bakım borçlusu vefat ederse, bakım alacaklısı, vefat tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mirasçılara sözleşmeyi fesih ettiğini bildirmek zorundadır. Bu süre geçtikten sonra ölüme dayalı olarak sözleşmeyi fesih imkanı mevcut değildir. Ancak TBK’nın 617.maddesi gereği fesih hakları saklıdır. Burada ayrıca belirtmek gerekir ki; bu fesih geçmişe etkili bir fesih değildir. Bir başka anlatımla şayet vefat tarihinde yerine getirilen edimlerin mirasçılardan vefat nedeni ile geri istenmesi imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda sadece iflas hükümlerine göre iflas masasından istenebilecek miktara eşit bir paranın geri ödenmesi talep edilebilecektir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ SAKLI PAY SAHİBİ MİRASÇI TARAFINDAN AÇILABİLECEK TENKİS DAVASI

Bu konu kapsamında yine karşımıza en çok çıkan sorulardan bir tanesi de; “Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle Saklı Pay İhlal Edilebilir Mi?” sorusudur. Belirtmek isteriz ki; bazı hallerde miras bırakan kişiler mirasçılarından mal kaçırma amacı güdebilmekte ve dolayısı ile saklı paylı mirasçıların miras paylarını da ihlal edebilmektedir.

Türk hukukunda bazı mirasçılara kanunen tanınan ve korunan saklı paylar belirtilmiştir. Bu saklı paylar muris tarafından dokunulamayan, dokunulsa da belirli şartların varlığı halinde tenkisi talep edilebilen paylardır. Bazı hallerde muris yani miras bırakan yasal mirasçılarından mal kaçırmak maksadı ile hareket etmekte ve onları mirasından mahrum etmeye çalışmaktadır. Nitekim bu amaç doğrultusunda da ölünceye kadar bakma sözleşmeleri de yapılabilmektedir. Bu durumda saklı pay sahibi mirasçılar tarafından, murisin vefatından sonra, bakım borçlusuna karşı saklı paylarına tecavüz edildiği ölçüde tenkis davası açılma imkanı mevcuttur. Ancak burada önemle belirtmek gerekir ki; ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı(karşılıklı edimli) sözleşmelerden olup, bu tür sözleşmeler kural olarak tenkise tabi değildir. Sadece ve sadece mirasçılardan mal kaçırma maksadının bulunduğu hallerde ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tenkis davalarının açılabileceği hususunun göz önüne alınması gerekmektedir. Bu kapsamda hak kaybı yaşanmaması adına ölünceye kadar bakma sözleşmesi alanında uzmanlaşmış avukat desteğine başvurulması elzemdir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDENİYLE(MUVAZAA) TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi muvazaa(BKZ.MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI: KAPSAMLI REHBER) nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına konu olabilir.

Muvazaa, tarafların gerçek iradeleri ile bağdaşmayan bir sözleşme yapmalarıdır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, tarafların gerçek iradeleri, taşınmazın devri değil, bakım ve gözetim hizmeti verme ve almadır. Ancak, taraflar bu sözleşmeyi, taşınmazın devrini sağlamak için muvazaalı olarak yapabilmektedir.

Muvazaalı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tapu iptali ve tescil davası ile iptal edilebilmesi için, sözleşmenin muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Muvazaa, sözleşmenin taraflarının beyanları, sözleşmenin içeriği ve sözleşmenin yapıldığı koşullar göz önünde bulundurularak ispatlanabilir.

Muvazaalı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tapu iptali ve tescil davası ile iptal edilmesi halinde, taşınmaz, gerçek mülkiyet sahibine tescil edilir. Muvazaalı ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedeniyle taşınmazın mülkiyetini kaybeden kişi, taşınmazın devrinden dolayı uğradığı zararın tazmini için dava açabilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların gerçek iradelerine uygun olarak yapıldığı takdirde, geçerli bir sözleşmedir. Ancak, tarafların gerçek iradeleri ile bağdaşmayan bir sözleşme yapmaları halinde, bu sözleşme muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına konu olabilir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ KAÇ YIL GEÇERLİ BİR SÖZLEŞMEDİR?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi süreye bağlı bir sözleşme değildir. Kanunda bu sözleşme için bir alt ya da üst sınır da mevcut olmayıp, bakım alacaklısının vefatına kadar sürmektedir. Zira sözleşmenin adı da zaten ölünceye kadar bakma sözleşmesi olup, süreye tabi olmadığı açıkça ortadadır.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ TAŞINMAZI SATIŞA ENGEL Mİ?

Kanunlarımızda ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım borçlusuna devredilen bir taşınmazın bir başka kişiye devredilmesini engelleyici bir düzenleme mevcut değildir. Zira bu husus mülkiyet hakkının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 613.maddesinde bakım alacaklısına güvence olarak kanuni ipotek hakkı tanınmıştır. Bakım alacaklısı taşınmazın devri halinde yasal süreler içerisinde kanuni ipotek hakkını kullanarak, taşınmazın bir üçüncü kişiye devri halinde haklarını koruyabilecektir. Ancak bu ipotek hakkı dahi satışa engel olmayıp, sadece belirli şartların halinde üçüncü kişiye karşı tapu iptal ve tescil davası açma imkanı vermektedir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ  YAPILIRKEN SAĞLIK RAPORU ŞART MIDIR?

Uygulamada resmi bir kurum önünde herhangi bir sözleşmesel işlem yapılır iken 65 yaş üzerindeki kişilerden sağlık raporu talep edilmektedir. Bunun amacı kişilerin işlemi yaparken ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığının tespit edilmesidir. Kişilerin yaşı ne olursa olsun sözleşmenin yapılması  sırasında ayırt etme gücü bulunmayanların ölünceye kadar bakma sözleşmeleri iptal edilmektedir. Bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılırken sağlık raporu alınması, sözleşmenin geçerliliğini sağlamlaştıracaktır.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİ

Günümüzde internet ortamı başta olmak üzere bir çok platformda ölünceye kadar bakma sözleşmesi örnekleri bulunmaktadır. Ancak belirtmek isteriz ki; hazır ve matbu sözleşme örnekleri mağduriyetine sebebiyet verebilecek olup, hukuki destek almanızı tavsiye etmekteyiz.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İPTALİ DAVASI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptali davalarının nitelikleri itibarı ile malvarlığı ve şahıs varlığına ilişkin davalardan olması nedeni ve yasal mevzuatlar çerçevesinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir.

Ayrıca ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptali davasında yetkili mahkeme ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca 6.maddede yer alan; Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Hükme göre belirlenmelidir. Yine ayrıca ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında yetkili mahkeme ise kesin yetki kuralı gereği taşınmazın bulundu yer mahkemesidir.  Örneğin; Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devir edilen bir taşınmaz Çanakkale ilinde bulunuyor ise tapu iptal ve tescil davası açılması için yetkili mahkeme Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İPTALİ DAVALARINDA AVUKATIN ÖNEMİ

Yukarıdaki çalışmamız da anlatmaya çalıştığımız üzere ölünceye kadar bakma sözleşmesi ya da bu sözleşmeye bağlı iptal davaları başlı başına bir uzmanlık gerektirmektedir. Sözleşme hazırlanması, sözleşmenin gerekli şartları taşıyıp taşımadığının tespiti gerektiğinde iptalinin istenilip istenemeyeceği gibi hususlar hukuki bilgi gerektirmektedir. Hukuki olarak sorun yaşamamak ve mağdur olmamak adına bu tür sözleşmelerin tüm aşamalarının(hazırlanması, kurulması ve iptali) alanında uzman avukat danışmanlığında yürütülmesi elzemdir. Zira aksi takdirde taraflar bir çok sorun ile karşılaşılmaktadır. Bu kapsamda ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılması, kurulması ya da iptali hususunda bir avukat desteği alınmasını tavsiye etmekteyiz.

Yazgan&Çelik Hukuk Bürosu olarak Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İptal davaları alanında deneyimli avukat kadromuz ile Çanakkale’de hizmet vermekteyiz.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Çanakkale Avukat
Çanakkale Avukat
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?