Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
En kısa tanımı ile destekten yoksun kalma tazminatı; herhangi bir sebeple ölen birisinin geriye kalan ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin artık destek göremeyecek olmaları sebebi ile sorumlulardan talepte bulunabilecekleri zarara verilen addır. İş bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere ancak ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmektedir. Bu çalışmamızda herhangi bir kişinin ölümü halinde kimlerin, hangi şartlar altında, ne miktarda ve nasıl destekten yoksun kalma sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açabilecekleri ve “kardeş destekten yoksun kalma tazminatı alabilir mi? Ölüm aylığı destekten yoksun kalma tazminatından düşülür mü? Farazi destek ne demektir? SGK tarafından bağlanan ölüm aylığı destekten yoksun kalma tazminatından düşülür mü? Destekten yoksun kalma tazminatı kim öder?” Gibi husus ve soruların üzerinde durulmuştur.
KİMLER DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI İSTEYEBİLİR?
Genel kural olarak ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu eş,anne,baba ve çocuklar destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı mirasçılık sıfatından bağımsızdır. Bu sayılanlar haricinde ise ölen kişiden düzenli olarak destek gördüğü ispatlanmış kişiler de(Örn.; bakıma muhtaç kardeş, burs alan öğrenci gibi) destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmektedir. Kardeşler,dayı,amca,dede,yeğen, ölenin nişanlısı gibi kişiler kural olarak maddi tazminat kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talep edememekle birlikte, bahsedildiği üzere ölen kişiden düzenli olarak destek gördükleri ispatlanır ise tazminat talep edebilmektedirler. Ayrıca belirtmek gerekir ki, destekliğin ölçütü sadece maddi yani finansal bir desteklik olmayıp, ölen kişinin geride kalanlara yardım ve hizmet ederek de destek olduğu Yargıtay içtihatlarında zaman zaman kabul edilmiştir. Bu açıdan belirtmek gerekir ki; destekten yoksun kalma tazminatı davasını kimlerin açabileceği hususunda uzman bir avukata danışılması yararlı olacaktır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI MİRASÇILARA GEÇER Mİ?
Destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı kişiye bağlı bir hak olup, sadece destekten yoksun kalan kişi tarafından talep ve dava edilebilir bir tazminattır. Bu açıdan destekten yoksun kalma tazminatı mirasçılara geçer mi sorusunun cevabı Yargıtay içtihatları doğrultusunda da şekillenmiş durumdadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre genel kural olarak; mirasçılar açılan davaya taraf olarak katılabilir ya da duruma göre yeni bir dava açabilir ve destek gören şahsın hayatta kaldığı süre kadar destekten yoksun kalma tazminatı alabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken husus destek gören kişinin desteğinin vefat ettiği tarihten kendi vefat tarihine kadar olan süre için destekten yoksun kalma tazminatı istenebileceğidir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI YAŞ SINIRI NEDİR ve FARAZİ DESTEK NE DEMEKTİR?
Destekten yoksunluk tazminatı hesaplaması açısından hem hak sahipleri ve hem ölen kişi açısından; ölüm tarihi itibarı ile bulundukları yaşlar önem arz etmektedir. Tazminat hesaplaması, kişilerin bulundukları yaşlara göre yapılmakta, tazminat miktarı bulunulan yaşlara göre değişmektedir. Özellikle çocukların destekten yararlanma sürelerinin tespiti hususunda Yargıtay kararları yol gösterici ve belirleyici niteliktedir. Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kanunen hak sahipleri için destek süreleri:
- Eş; kendisi ya da eşinin bakiye ömrü(hangisi daha kısa ise o süre kadar) kadar,
- Anne Baba; bakiye ömür süreleri kadar,
- Genel kabul, erkek çocuklar yönünden 18 yaşlarını, evlenmemiş kız çocukları yönünden 22 yaşlarını doldurana kadar olmakla birlikte, şayet eğitim hayatları devam ediyorsa eğitim hayatlarının sonuna kadar
- Diğer destek gördüğü ispatlanmış kişiler bakımından ise desteklik süresinin sona ereceği muhtemel tarihe kadar,
Olmak üzere değişiklik göstermektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı yaş sınırı açısından sadece geriye kalan ve destek gören kişilerin yaşları değil ölen kişinin yaşı da desteklik hususunun tespiti ve hesaplanması açısından önem arz etmektedir. Şöyle ki; ölen kişi vefat ettiği tarihte herhangi bir gelir getirici işte çalışmayan 18 yaşından küçük bir çocuk olabilir. Bu durumda çocuğun anne ve babasına farazi olarak destek olacağı varsayılarak hesap yapılmaktadır. Peki farazi destek ne demektir? Farazi destek, basit bir anlatımla; ölen kişinin vefat tarihi itibarı ile maddi açıdan gelir getirici bir işte çalışmadığı ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilere maddi bir destekliği söz konusu olmadığı halde ileride belirli bir yaştan sonra destek olabileceğinin varsayılmasıdır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ŞARTLARI
Ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı kimlere verilir, şartları nelerdir gibi genel bir soru açısından belirtmek gerekir ki; her olayın oluşuna göre değişebilmekle birlikte genel olarak:
- Desteğin ölmüş olması,
- Kişinin vefat tarihi itibarı ile kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerden olmak(eş,anne,baba ve çocuklar) ya da fiilen destek görüldüğü ispatlanabilen bir kişi olmak,
- Vefat olayının, bir kişi ya da kurumun kasti ya da taksirli bir eylemi sonucu meydana gelmesi,
- Destekten yoksun kalan çocuklar yönünden yaş sınırlarının altında olunması,
- Destekten yoksun kalan kişilerin, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama tarihinde hayatta olmaları,
- Eş yönünden de destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama tarihinde yeniden evlenilmemiş olması,
Şeklinde sıralanabilir. Yargıtay kararları doğrultusunda ayrıca belirtmek gerekir ki destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmek için; ölen kişinin ölüm tarihi itibarı ile gelir getirici bir işte çalışması da şart olmayıp, kişinin vefat tarihi itibarı ile gelir sağlayabilecek ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilere destek olabilecek durumda olması yeterlidir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA VE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Yukarıda genel olarak bahsedildiği şekilde destekten yoksun kalma tazminatı varsayımsal olarak hesaplanabilir olması açısından maddi tazminat davaları kapsamında kalmaktadır. Bununla birlikte ölen kişinin desteğinden yoksun kalanlar şayet şartları oluşmuş ise maddi tazminatın yanında manevi tazminat da talep edebilmektedirler. Ayrıca belirtmek gerekir ki Manevi tazminat, fiilen destek görme durumuna bağlı olmayıp ölüm olayı nedeni ile acı ve üzüntü duyan yakınları tarafından talep edilebilmektedir. Ölüm olayı nedeni ile manevi tazminat talep edebilecek kişilerin kimler olduğu için bakınız.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ZAMANAŞIMI
Destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı, ölüme sebebiyet veren olaya göre değişiklik gösterebilmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ki genel kurallar çerçevesinde haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olarak zamanaşımı, zarar doğuran fiilin, failinin ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde on yıldır. Ancak bazı durumlarda zamanaşımı özel kanun maddeleri uyarınca değişebilmekte olup, zararlandırıcı olay uzamış zamanaşımına tabi olabilir. Bu açıdan zararın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının her olayın niteliğine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı süresini kaçırmamak açısından dikkatli olunması ve uzman avukat desteği alınması önerilmektedir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davasının hangi mahkemede açılacağı ölüm sonucunu doğrun fiilin niteliğine göre değişebilmektedir. Örneğin bir devlet hastanesinde gerçekleşen tıbbi malpraktis sebebiyle ya da askerlik görevini ifa sırasında bir ölüm olayı meydana gelmesi durumunda dava açılması gereken mahkeme İdare Mahkemesi iken, trafik kazası ya da başkaca bir haksız fiil nedeni ile ölüm olayı meydana geldiği durumlarda dava açılması gereken mahkeme Hukuk Mahkemeleridir. Belirtmek gerekir ki görevli mahkemenin doğru olarak belirlenmesi bile başı başına uzmanlık gerektiren bir iş olup, bu konu da uzman hukukçu desteği almak son derece önemlidir.
Yetkili mahkeme ise genel seçimlik yetki kuralları doğrultusunda belirlenmektedir. Bu kapsamda ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu doğrultusunda, haksız fiil nedeni ile, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilmektedir. Örneğin ölüm olayının Çanakkale’de meydana gelmesi durumunda ya da destekten yoksun kalan kişilerin ikametlerinin Çanakkale olması durumunda Çanakkale Mahkemelerinde dava açılabilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki; yetkili mahkeme belirlenirken her olayın niteliğine ve taraflarına göre inceleme yapılması gerekmekte olup, bu hususta uzman bir avukat yardımı alınması tavsiye edilmektedir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI HACZEDİLEBİLİR Mİ?
Destekten yoksun kalma tazminatının haczedilip haczedilemeyeceği hususunda 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun incelenmesi gerekmektedir. İİK m.82/11 fıkrasında ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle tazminat olarak zarar görenin kendisine ya da ailesine toptan veya taksitler şeklinde ödenen ya da ödenmesi gereken paraların haczedilemeyeceği açıkça düzenlenmiştir. Bu kapsamda destekten yoksun kalma tazminatları da ölüm nedeniyle ödenen bir tazminat türü olması nedeni ile haczedilemez alacaklar kapsamındadır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVA DİLEKÇESİ NELERİ İÇERMELİDİR?
Dava dilekçesi hazırlanırken mutlaka avukat desteği alınması tavsiye edilmekle birlikte, destekten yoksun kalma tazminatı dava dilekçesi asgari olarak; taraf isim,adres ve TC’leri, zarar doğuran olayın kısa özeti, kusur durumunun izahı, destekten yoksun kalan ve vefat eden kişilerin kimler olduğunun kısa izahı ve talep miktarlarını içermelidir. İş bu açıklamalar kesinlikle bir dava dilekçesi olmayıp, bir dilekçede bulunması gereken bazı unsurları içermektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı dava dilekçesi uzman avukatlar tarafından hazırlandığında zararın en doğru şekilde tazmini mümkün olabilmektedir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI HESAPLAMA
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama yöntemleri ölüm olayını meydana getiren fiile, kişilerin yaşlarına, gelir durumlarına, kusur oranlarına ve başka değişkenlere göre farklılıklar arz etmektedir. Tazminat hesaplaması başlı başına teknik bir uzmanlık ve hukuki bilgi gerektirmektedir. Mahkemeler nezdinde, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama işlemleri alanında uzman bilirkişiler marifeti ile yaptırılmaktadır.
SGK TARAFINDAN BAĞLANAN ÖLÜM AYLIĞI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAMZİNATINDAN DÜŞÜLÜR MÜ?
Ayrıca belirmek gerekir ki belirli şartlar dahilinde ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilere SGK tarafından ölüm aylığı/geliri bağlanabilmektedir. Ölüm olayının 5510 sayılı Kanunun m.21/1 fıkrasında yer alan sebepler ile meydana gelmiş ise hak sahiplerine 5510 sayılı kanun gereğince yapılan ödemelerin ve bağlanan gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinin toplamının işverene rücu edileceği belirtilmiştir. Yine aynı maddenin 4.fıkrasında da iş kazası, meslek hastalığı ya da hastalığın üçüncü bir kişinin kusuru ile meydana gelmesi durumunda ise İlk Peşin Sermaye Değeri’nin yarısının ilgili kişilere rücu edileceği düzenlenmiştir.
İş bu düzenlemelere paralel olarak da yasal mevzuatlar ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda, SGK tarafından hak sahiplerine ödenecek meblağların rücu edilebilecek miktarların tespit edilerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerekmektedir. Bu hususun mantığı ise bir zarar nedeni ile hem zarar verenlerin mükerrer(birden fazla kez) ödeme yapmasının hem de zarar görenlerin mükerrer ödeme alınmalarını önlemektir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI YARGITAY KARARLARI
Destekten yoksun kalma tazminatı Yargıtay Kararları doğrultusunda belirlenen ve hesaplanabilen bir tazminat olup, aşağıda bazı hususlarda emsal kararlara değinilmiştir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama şekline ilişkin kararlar;
17. Hukuk Dairesi 2018/3562 E. , 2020/3541 K.
“2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ilebirlikte destekten çıkan çocuğunpaylarıdestek, eş vediğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda,desteğin eşinin 23.07.2009 tarihinde evlenmesi sonrası destek 2, desteğin kızları 1’er pay alacaktır. Davacı …’nun destekten çıkması sonucu destek 2 ve diğer davalı … bir pay alacaktır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı … için destek ile kaldığında %33 pay verilmesi gerekirken %30 destek payı belirlenmiş ise de bu hesaplama doğru olmamıştır.
3-Destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir.
Somut olayda;Davacı … için destek süresi bilirkişi raporunda 22 yaş olarak alınmış ise de davacı vekili tarafından 7.11.2017 tarihinde dosyaya, davacının … Üniversitesi Rus dili ve edebiyatı 1.sınıf öğrencisi- olarak eğitim gördüğüne ilişkin belgeyi birlikişi raporua itirazda dosyaya sunmuştur. Bu durumda, mahkemece, davacı …’ın öğrenimine devam edip etmediğinin araştırılarak üniversite eğitimi aldıkları takdirde öğrenim süresi 25 yaşına kadar devam edeceğinden 25 yaşına kadar annesinden destek göreceğinin kabul edilmesi, üniversiteye gitmediğinin tespiti halinde ise 22 yaşına kadar annelerinden destek göreceklerinin kabul edilmesi gerekmektedir. Tüm bu hususlar araştırılarak anılan davacı … için destekliğin sona erme yaşı belirlenerek usulü kazanılmış haklara da riayet edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI PAY ORANLARI
17. Hukuk Dairesi 2020/427 E. , 2020/5862 K.
“Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacı anne ve babaya ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı tespit edilmiştir. Şöyle ki, hayatın olağan akışına göre trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ve ana ve babaya bakması muhtemeldir. Desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve
babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesi gerektiği, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken ilk 42 yıl desteğin gelirinin %70’inin 1/4’ünü annesi ve babasına, sonraki 2 yıl da sadece annesine ayıracağının kabulüyle hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetli değildir.”
17. Hukuk Dairesi 2020/934 E. , 2020/5724 K.
“Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı olup nüfus kayıtlarına göre de desteğin dava dışı annesi sağ olduğu halde hesap raporunda pay ayrılmadığı tespit edilmiştir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; evli ve 7 çocuğu olan desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve dava dışı anneye bir pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra dava dışı anne yaşam tablosuna göre destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin eşine fazla pay verilmesi ve dava dışı anneye de pay ayrılmaması sonucunda belirlenen destekten yoksun kalma zararının hükme esas alınması doğru değildir.”
ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ
21. Hukuk Dairesi 2017/3651 E. , 2018/7429 K.
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çocukların destek sürelerin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Kuralolarak, kız çocuklarının köyde oturmaları halinde 18, kentte oturmaları durumunda ise 22 yaşına kadar,erkek çocuklarının ise 18 yaşına kadar destek görecekleri, ancak çocukların içinde bulundukları koşullara göre, yüksek öğrenim görebileceklerinin kabulünün gerektiği hallerde 25 yaşına kadar destekten yararlandırılmalarının gerekeceği açıktır.”
21. Hukuk Dairesi 2016/700 E. , 2017/4207 K.
“Kuşkusuz, açıklanan zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, hak sahibi eşin destek süresinin işçinin bakiye ömrü ile sınırlı olacağı, kural olarak, kız çocuklarının köyde oturmaları halinde 18, kentte oturmaları durumunda ise 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının ise 18 yaşına kadar destek görecekleri, ancak çocukların içinde bulundukları koşullara göre, yüksek öğrenim görebileceklerinin kabulünün gerektiği hallerde 25 yaşına kadar destekten yararlandırılmalarının gerekeceği açıktır.”
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ÖRNEK BİLİRKİŞİ RAPORU
Destekten yoksun kalma tazminatı için örnek bilirkişi raporu gerçek zararı yansıtmaktan uzak olabilir. Çünkü her olayın niteliği, oluş tarzı ve hak sahipleri kişilerin durumları değişiklik göstermektedir. Bu açıdan destekten yoksun kalma tazminatının alanında uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerekmektedir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINDA AVUKATIN ÖNEMİ
Çalışmamızda anlatmaya çalıştığımız üzere destekten yoksun kalma tazminatı davası başlı başına uzmanlık gerektiren bir alandır. Çoğu kişi destekten yoksun kalma tazminatının ne olduğunu ve hangi hallerde istenebildiğini bilmemektedir. Ayrıca tazminatın hesaplanması ve tazminat hakkının doğup doğmadığının tespiti de teknik ve uzmanlık gerektiren bir konudur. Bu nedenlerle hukuki sürecin destekten yoksun kalma tazminatı alanında deneyimli bir avukat aracılığıyla yürütülmesi tavsiye edilmektedir. Yazgan&Çelik Hukuk Bürosu Çanakkale’de destekten yoksun kalma tazminatı davası alanında uzman avukat kadrosu ile hizmet vermektedir.